Pekala
kabul ediyorum; burada bahsedeceğim tatlı aslında kendi yaptığım bir şey değil.
Ve bu yazıda kendim denediğim bir tarif vermeyeceğim sizlere; ama yine de
yazının sonunda bir tane tarif ekleyeceğim. Bugünkü yazım, bir çeşit inceleme
yazısı gibi olacak aslında. Türkiye'nin güneyinde yer alan Mersin şehrindeki
küçük bir kasaba olan Tarsus’ta yaşadığım için Türkçe’de ‘Cezerye’ adı verilen
bu inanılmaz tatlı atıştırmalıktan bahsetmek istiyorum biraz. Cezerye, esasen
Tarsus ve Mersin'den çıkan özel bir tatlıdır. İnsanlar, bu yöreleri ziyaret
ettiklerinde yanlarına tatlı almak ve arkadaşlarına da götürmek için genelde Cezerye
satın alırlar. Benim ailem orada yaşıyor ve bizleri ziyaret ettikleri vakit her
zaman bizim için bir paket getirirler.
Mersin’de
cezerye yapan ve satan birçok dükkan var açıkçası, ancak bir tanesi var ki, o
da “Cankur” firması. İlk bakışta, göze çok basit bir havuç tatlısı gibi
gelebilir bu; fakat farklı dükkanlar tarafından üretilen cezeryenler arasında
kesinlikle bir lezzet farkı olduğu da aşikar. Şimdiye kadar, açıkçası birkaç
farklı cezerye tatma şansım oldu ve Cankur tarafından yapılan cezerye kesinlikle
en lezzetli olanı diyebilirim. Maalesef tüm tarifi vermiyorlar, meslek sırrı
olarak saklıyorlar cezeryelerinin tarifini. Haklılar da doğrusu. Tarifini
istediğinizde ise; sadece havuç, şeker pancarı, ve fındık karıştırdıklarını
söylüyorlar size. Aslına bakarsanız, bundan daha fazlası olduğuna kesinlikle
eminim ben.
Özellikle
bu tatlı ve şekerleme dükkanını sevmemin bir başka nedeni de; çok güzel cezerye
paketlerinin olması. Kapağını açtığınız anda Mersin yöresinde yer alan önemli
ve turistik mekanların güzel fotoğraflarını görüyorsunuz. İsimlerini vereyim
size buyrun: Soldan sağa; Kleopatra Kapısı, Ulu Camii, Aziz Paul (Saint Paul)
Kuyusu ve Donuktaş Roma Tapınağı. Her yıl, bu yerleri görmek için birçok turist
Mersin’i ziyaret ediyor. Aziz Paul Kilisesi ise bu saydıklarım arasında en çok
çekiciliğe sahip olanı. Bu fotoğrafları tatlı paketlerine şirin bir tasarımla yerleştirmenin
çok hoş bir fikir ve iyi bir detay olduğunu düşünüyorum açıkçası.
Sadece
bu da değil, Cankur dükkanı size tatlıyla birlikte, cezeryenin kökeni hakkında
bilgiler veren bir kitapçık da veriyor. Bu kitapçıklarda; Aziz Paul Kuyusu,
Aziz Paul Kilisesi, Kleopatra Kapısı, Eshab-ı Kehf (yedi uyuyanların mağarası),
Lokman, Şahmaran Efsanesi gibiTarsus tarihine ait kültürel miraslar hakkında
bilgiler bulabiliyorsunuz.
Peki
Cezerye nedir? Bu kitapçıklardan alıntı yaparak size anlatmaya çalışayım.
Tarsus'ta
yaşayan “Bilge Lokman Hekim” tarafından hastalara önerildiği iddia edilen
söylentilere göre; verilen Cezerye, iyileştirici etkisinin yanı sıra, oldukça besleyici
ve afrodizyak bir etkiye de sahiptir. Ana maddesi havuç olan Cezerye, kuru
fındık ve baharat birleşimlerinden oluşan bir dizi mineralin yanında, A1, B1,
B2 ve E vitaminlerini de içermektedir. Ayrıca cezerye, kolesterol de içermez.
Kitapçıkta,
Cezerye'nin kökü olan Cezer'in Arapçada havuç anlamına geldiği yazıyor.
Dolayısıyla, Mersin’in bazı bölgelerinde hala hatrı sayılır bir Arap nüfusu
olduğu için Araplar tarafından icat edilmiş de olabilir. Bu kitapçıkta
yazılmamakla birlikte, ben buna rağmen cezeryenin tatlılığının, baharatların
özel karışımında saklı olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Bu baharatların bir
sırrı olduğu aşikar ve çok da herkese uluorta söylenmiyor bu sır. Ancak babam;
tarçın, zencefil, zerdeçal ve karanfil içerdiğini söylüyor. Belki de bu baharatların
miktarlarıdır cezerye lezzetini belirleyen kim bilir. Ayrıca; ceviz, antep fıstığı
ve fındık (favorim fındık) çeşitleri de var cezeryenin. Cezerye, büyük parçalar
halinde (benim paketimdeki gibi), dikdörtgen veyahut kalın çubuklar halinde
(sizin için bulduğum tarifin resminde olduğu gibi) satılmaktadır.
Cezerye,
genellikle dükkanlardan satın alınmakta ve yukarıda belirttiğim gibi; her
cezerye aynı tadı vermiyor malesef. Bu yüzden bu tatlıyı evde yapmayı denemek
biraz riskli gibi. Bu tatlı türü için ‘ev yapımı yiyecekler her zaman iyidir’
fenomeni işe yaramıyor malesef. İşte tam da bu yüzden, cezeryeyi evde kendim
yapmayı hiç denemedim. Şükür ki onları burada, hemen yanımızda satın alabilecek
kadar şanslıyız biz. Belki Türk yemekleri satan ve internette satış yapan Cankur
sayesinde bulabileceğiz cezeryeyi. Güzel haber; yukarıda, yazımın en başında
belirttiğim gibi sizin için bir cezerye tarifi aradım ve güzel bir tane buldum.
Cezeryeyi evde kendiniz yapmayı denemek isterseniz eğer, işte detaylar:
Cevizli Cezerye Tarifi: 24
kişilik servis için
İçindekiler:
* 400 gram havuç
* 200 gram şeker
* 100 gram ceviz(çekilmiş)
* Rendelenmiş hindistan cevizi
* Biraz su
Yapılışı
1-Havuçları rendeleyin ve büyük bir tencereye koyun.
2-Şekeri
az bir suda eritin ve kabın içine dökün. Orta ateşte kaynatın. Havuçlar ayrıca
içindeki meyve suyunu da pişerken serbest bıraktığı için, içeriye çok su
dökmeyin. Gerektiğinde az miktarda sıcak su eklemek her zaman daha iyidir.
3-
Havuç eriyene ve sakız kalınlığına ve kıvamına ulaşana kadar ara sıra
karıştırarak ocakta kaynatın. Hazır olup olmadığını anlamak için; bir kaşıkla
küçük bir parça alın ve baş parmağınız ve işaret parmağınız arasında bu parçayı
yuvarlayın. Eğer yuvarlamayı bıraktığınızda bir parmağınıza yapışıyorsa pişme
tamamlanmış demektir.
4-
Karışımı ateşten alın, ardından ufalanmış cevizleri kabın içine atın ve iyice
karıştırın.
5-
Tezgahı ıslatın ve üzerine havuç ezmesini dökün.
6-
Bir spatula ile karşıma dikdörtgen bir şekil verin. Çok ince yapmayın biraz
kalın olsun. Dinlenmesi ve soğuması için biraz zaman verin.
7-
Yeterince soğuduğunda; bıçağınızı ıslatıp dikdörtgen şeklinde karşımı kesin.
Keserken bıçağı sık sık ıslatın, aksi takdirde üzerine tatlı yapışacaktır ve
kesilmesi zorlaşacaktır.
8- Son adım olarak ise; havuçlu tatlınızı rendelenmiş hindistan
cevizi ile kaplayın. Ardından servis yapın.
Afiyet olsun!
Your email address cannot be published. Required fields are marked*
No comments